Ana içeriğe atla



 AYDOS

Aydos İstanbul'un anadolu yakasında, belkide birçok İstanbul'lunun bile görmediği gizli kalmış köşelerinden biridir.
Kartal ilçesinin hemen üstlerinde yer alan Aydos ormanı, hem piknikçiler hem de doğa tutkunları için harika bir yer. Yaz ayları özellikle haftasonları piknikçilerin uğrak mekanı oluyor. İçerisinde eğer kendiniz uğraşmak istemezseniz  kendin pişir kendin ye mekanlarından bulunmakta ama asıl güzel kısmı spor tutkunlarını ilgilendiriyor çünkü yaz kış trekking ve koşu yapabilir %30 eğimli yangın yollarında downhill ile adrenalin tutkunuzu yaşayabilir yada patika yollarında dağ bisikletlerinizle saatlerce gezebilir, antreman yapabilirsiniz.
Yanıbaşınızda bu kadar büyük bir bir alan olması harika ama yollarını iyice öğrenene kadar tek başınıza gitmemenizi tavsiye ederim. 
Aydos'u şimdide biraz bisiklet antremanları sırasında çektiğimiz resimlerle anlatmaya çalışalım...
Şu an Girişindeyiz...
Hiç vakit kaybetmeden ormanın içine bırakalım kendimizi.
Kısa bir süre sonra göle ulaşıyoruz...
Ardından nefis yollarda sürüş başlıyor...
Ve kaçınılmaz olan tırmanışlar...
Zirveye ulaştığınızda bazen böyle sisler
Bazen Karlar
Yada böyle nefis bir manzara karşılıyor insanı...
Zirveye uaştığınız da İstanbul'u dört bir yandan görebilirsiniz ...
Artık inişe hazırlanma vatidir...

Ve bol sarsıntılı bol heyecanlı hızlı inişler...
Sağ salim indikten sonra geriye kalan tek şey, kendinizden önce bisikletinizin yıkanması oluyor...



Evet Aydos hakkında kısa bir bilgi vermiş olduk ama benim tavsiyem İstanbul'a bir parça bile kar düşse hemen soluğu Aydos'ta alın emin olun şehirde göremeyeceğiniz tüm kar Aydos'ta sizi bekliyor, iyi eğlenceler...

Yorumlar

  1. Çok teşekkürler, İstanbul'da yaşayıpta Aydos'u bilmemek benim için gerçekten biraz ayıp olmuş...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız

Bu blogdaki popüler yayınlar

Salomon Kapadokya Ultra Trail 116 KM 3400M+

YİNE YENİDEN GÜZEL KAPADOKYA… 2015 yılında Kapadokya Ultra maratonunda 60 km koşup finish çizgisine geldiğimde 110 km için hazırlananları izleyip, inanılmaz bu çılgınlık demiştim ancak kendime itiraf edemesem de içimde bir yerlerde bunu yaşama arzusu çoktan alev almıştı bile… ÜŞÜYORUM… Üzerinden 2 gün geçti, yarış 22 Ekim günü başladı, benim için 23 Ekim 05:40 da bitti. Bugün 25 Ekim ve ben hala üşüyorum düşündükçe de   içim donuyor. Neyse en iyisi baştan başlamak hadi 1 Ocak 2016’ya dönelim… HAZIRLIKLAR Bu yarışa hazırlanmanın en iyi yolu antremanların arasına yarışlar koymaktı ve ilki 16 Nisan tarihindeki İznik Ultra 80k oldu. Bu yarış için 3 aylık bir program uyguladım ardından 3 yarışa daha katıldım Mayıs ayında Çekmeköy ultra 60k, 26 Haziran Sapanca ultra 50K ve son olarak Eylül ayında Kaçkar ultra 64K . Doğa harikası Kaçkar ultra zorluk derecesi ile gerçekten müthiş bir antreman olmuştu fakat yarattığı yorgunluk 1 ay sonra başlayacak Kapadokya ultra

ÇEKİRDEK - Salomon Kapadokya Ultra 30K- 2017

Senin için çekirdek yemek kadar kolay, kulağa hoş geliyor aslında, koş gitsin, sen ne kilometreler katettin bunumu yapamayacaksın, belki de yapamam belki de yaparım, haydi bu sefer de hislerimiz üzerinden bir ultra koşuya bakalım... Salomon Kapadokya Ultra 30K- 2017 120 kilometrelik Utmb/Tds maratonum 1 Eylül'de sona erdiğinde sıradaki hedefim aylar öncesinde belliydi, Türkiye'nin en iyi yarışlarından biri olan Kapadokya Ultra maratonunda 60k koşacaktım ancak daha önceki yıllarda 110k ve 60k parkurlarını tamamlamış olduğumdan 36k'da koşmaya karar verdim böylece hem tüm parkurları tamamlamış olacak hem de kendime daha kolay bir koşu ile ödül vermiş olacaktım. Kazın ayağı böylemi bunu daha sonra anlatacağım şimdilik yarış öncesine dönelim... Yarışlara mümkün olan en erken tarih ve saatte gitmeye çalışırım, ortama alışmak son hazırlıklarınızı rahat rahat yapmak çok önemlidir, bu sebeble 20 Ekim sabahı erken bir uçuşla güzel Ürgüp sokaklarının havasını teneffüs etmeye

Latmos Ultra 2021

Bodrum-İstanbul güzergahındaki Bafa gölü, birçoğumuzun mola verip çaylarımızı yudumlayıp yolumuza devam ettiğimiz bir su kıyısı gibi akıllarda yer eder. Geçen haftaya kadar benim içinde öyle olan Bafa gölü, Limitsensin'in düzenlediği Latmos Ultra Maraton'una katılmamla bambaşka bir çerçeveye büründü... Bafa gölünün arkasına geçmenizle birlikte sizi kucaklayan eski Karia yolu, aklınızı başınızdan alıyor... Yarış 10/17/45k.lık oldukça tırmanışlı ve sert zeminli parkurlarda koşulmakta. Organizasyon genel olarak oldukça başarılıyken, Otel ve pansiyonların kendilerine daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor bu sebeple konaklama konusunda beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. İleride Turizm bakanlığının da destekleri, biz koşucuların bölgeye yapacakları tanıtımlarla belki daha sevimli daha konforlu bir hale geleceklerdir... Yarışçılara özel birkaç not düşmem gerekirse, zemini iyi tutan ayakkabılar şart bunun yanında 17k parkuruna katılacaklar o kadar zorunlu malzemeyi taşımamak is